19 Şubat 2008 Salı

Beklediğim Kar

Cumartesi sabahı başlayan kar yağışıyla birlikte içimde bir şeyler kıpırdanmaya başladı... Ne de olsa uzun zaman oldu İstanbul' da kar görmeyeli, kara dokunmayalı... Yere düşen her kar tanesiyle birlikte çocukluğumun bir parçası geldi gözlerimin önüne. Kayseri' de yaşadığım çocukluk yıllarıma dönüverdim birden.. Dizimize kadar kar, okul tatil ve biz sokakta mahalle arkadaşlarıyla kızak kayma yarışında , kartopu savaşında, kardan adam yapma telaşında ne güzel günlermiş diye geçirdim aklımdan.Penceremin camından yağan karı çok uzun bir süre izledim..
Bu şehir çocukluğumun şehrine uzaktan yakından benzemiyor ama yine de bu şehir de bir başka güzel oldu kar yağınca. İçimdeki çocuk herşeyi bırakıp sokağa çıkıp karlarda yuvarlanmak istiyor, kartopu oynamak , karda ayak izi bırakmak, kızak kaymak, kardan adam yapmak istiyor...
Daha vazla kendimi tutamayıp kar altında yürüyüş yaptım, arkadaşımın çocuklarıyla kartopu oynadık sokak arasında kızak kaydık :) ve de iş yerimizin bahçesine bir kardan adam yaptık.

Yağan kar bana göre kısa zamanda azda olsa güzeldi...

14 Şubat 2008 Perşembe

Tüm sevenler
Sevilenler
Hissedebilen
Anlayabilen
Yaşamayı Becerebilen
ve
Sevgiyi Hakedipde Bulamayan
Herkesin
Sevgililer Günü
Kutlu Olsun

12 Şubat 2008 Salı

Ambulansa Yol verin Lütfen !!!...


Yer TEM otoyolu Ankara-Kadıköy İstikameti. Yolda kaza var Ambulans neredeyse avazı çıktığı kadar bağırıyor.Ama bizim insanımız maalesef oralı bile değil her zaman olduğu gibi emniyet şeridini yine ihlal etmişler. Sadece ne yapacağını tam olarak bilemeyen bir kaç sürücü çıkıyor. Kimi yanındaki araca yol vermek içim iyice yaklaşıyor diğerleri normal ilerlemelerine devam ediyorlar.
Ambulans sireni duyunca ne yapmak lazım ?
Soru çok basit görünüyor değil mi?
Ancak; kaçımız doğrusunu biliyor ve uyguluyoruz? Acaba kaçımız ambulansın içerisinde saniyelerle yarışan bir doktorun çabasına destek olup, bir “can” kurtarılmasına katkıda bulunabiliyoruz?
Ambulans siren sesine pek de duyarlı bir millet değiliz biz.
Ya, bir gün o ambulansın içinde kendisinin veya “canım” dediklerinin olacağını düşünmüyor insanlar, ya da düşünse de ne yapacağını bilmiyor.
Toplumsal duyarsızlık bu kadar mı arttı?
Lütfen biraz dikkat ve biraz saygı...

9 Şubat 2008 Cumartesi

İçim sıkılıyooo....

Hani bazen olurya nedenini bilmediğin bir can sıkıntısı belkide bilmek istemediğin.Hani gözlerin dolarya sebepsiz yere . Çırpınırsınya ağa takılmış balık gibi, sıkılırsınya yaşamdan, kaçmak istersin herşeyden ve kendinden, fırtınalı denizlerde yorulmuş bir kaptan gibi sakin bir limanın haretini duyarsın içinde biryerlerde, nerde olduğunu bilmediğin, bilsende gidemediğin o limanın hasreti kavurur yüreğini.Çaresizliği hissedersin bütün zerrelerinde ve hissettikçe geçmek istersin delilik çizgisinin öbür tarafına , geçip hiçliğin tadına varmak istersin ama başaramazsın aklından ve varlığından kurtulmayı bir türlü.
İşte öyleyim şimdi...

8 Şubat 2008 Cuma

Mimlenmişim !!!..

Mimlenmişim bende diyorum ki ;
Hayatımda olmasını istediğim ; Küçük bir sahil kasabasında evimin penceresinden baktığımda karşı komşumun evini değil, çiçeklerle dolu bahçesini, güneşin doğuşuyla ışıldayan masmavi denizi gören, sabahları martıların ve denizin sesiyle uyanabileceğim, kendi bahçemi işleyebileceğim küçük sıcak bir ev istiyorum :)
Hayatımda olamayacağına inandığım ; İnsanların dünyayla ve kendisiyle barışacağı yok bu yüzden insanla insanı, insanla dünyanın büyük barışına özlem duyanların bir bir birlerine kalp ağrılarını fısıldamak isteyenlerin yaşadığı savaşsız bir dünya.
Tekrar dünyaya gelsem; Eski krallıklara ve medeniyetlere ait sarayları, mezarları ve tapınakları ortaya çıkarmak, sıradan insanlardan soylulara değin bütün insanların nasıl yaşadıklarını öğrenebilmek, Meksika ve Mısırdaki pramitleri, Atinadaki Akropol gibi ilginç yapıları inceleyebilmek için Arkeolog olmak isterdim :)

7 Şubat 2008 Perşembe

Kara Kalem